حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ ذَبَحَ قَبْلَ الصَّلاَةِ فَلْيُعِدْ » . فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ هَذَا يَوْمٌ يُشْتَهَى فِيهِ اللَّحْمُ . وَذَكَرَ مِنْ جِيرَانِهِ فَكَأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم صَدَّقَهُ ، قَالَ وَعِنْدِى جَذَعَةٌ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْ شَاتَىْ لَحْمٍ ، فَرَخَّصَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَلاَ أَدْرِى أَبَلَغَتِ الرُّخْصَةُ مَنْ سِوَاهُ أَمْ لاَ .
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Eyyub, ona Muhammed, ona da Enes (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim bayram namazından evvel kurbanını kesmiş ise tekrar kurban kessin!"
Bunun üzerine bir adam ayağa kalktı ve 'Bugün canın et çektiği bir gündür' dedi ve komşularının (fakirlik ve ihtiyâçlarını) zikretti. Hz. Peygamber (sav) onu onaylar gibiydi. Adam, 'Benim yanımda, bana etlik iki koyundan daha sevimli bir çebiç/iki yaşına henüz girmemiş oğlak yahut kuzu var' dedi. Hz. Peygamber (sav) ona (bu hayvanı kesmesi için) izin verdi. Lakin ben, bu ruhsatın ondan başkaları için de geçerli olup olmadığını bilmiyorum."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6388, B000954
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ ذَبَحَ قَبْلَ الصَّلاَةِ فَلْيُعِدْ » . فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ هَذَا يَوْمٌ يُشْتَهَى فِيهِ اللَّحْمُ . وَذَكَرَ مِنْ جِيرَانِهِ فَكَأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم صَدَّقَهُ ، قَالَ وَعِنْدِى جَذَعَةٌ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْ شَاتَىْ لَحْمٍ ، فَرَخَّصَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَلاَ أَدْرِى أَبَلَغَتِ الرُّخْصَةُ مَنْ سِوَاهُ أَمْ لاَ .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Eyyub, ona Muhammed, ona da Enes (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim bayram namazından evvel kurbanını kesmiş ise tekrar kurban kessin!"
Bunun üzerine bir adam ayağa kalktı ve 'Bugün canın et çektiği bir gündür' dedi ve komşularının (fakirlik ve ihtiyâçlarını) zikretti. Hz. Peygamber (sav) onu onaylar gibiydi. Adam, 'Benim yanımda, bana etlik iki koyundan daha sevimli bir çebiç/iki yaşına henüz girmemiş oğlak yahut kuzu var' dedi. Hz. Peygamber (sav) ona (bu hayvanı kesmesi için) izin verdi. Lakin ben, bu ruhsatın ondan başkaları için de geçerli olup olmadığını bilmiyorum."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 5, 1/377
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Bayram, bayramın kutlanması
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Kurban, eti
Kurban, kesim zamanı, bayram namazının akabinde kesmek
Kurban, kurban ve adak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6438, B000970
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ قَالَ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ الثَّقَفِىُّ قَالَ سَأَلْتُ أَنَسًا وَنَحْنُ غَادِيَانِ مِنْ مِنًى إِلَى عَرَفَاتٍ عَنِ التَّلْبِيَةِ كَيْفَ كُنْتُمْ تَصْنَعُونَ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ كَانَ يُلَبِّى الْمُلَبِّى لاَ يُنْكَرُ عَلَيْهِ ، وَيُكَبِّرُ الْمُكَبِّرُ فَلاَ يُنْكَرُ عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym, ona Malik b. Enes, ona da Muhammed b. Ebu Bekir es-Sekafî şöyle demiştir:
Ben Minâ'dan Arafat'a doğru yürüdüğümüz sırada Enes'e telbiye hakkında sordum ve siz Peygamber (sav) ile birlikteyken nasıl yapardınız? dedim. Enes de: 'Lebbeyk okuyan lebbeyk okur, kimse müdahale etmezdi; tekbir getiren de tekbir getirirdi, ona da kimse müdahale etmezdi, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 12, 1/380
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Ebu Bekir es-Sekafi (Muhammed b. Ebu Bekir b. Avf b. Riyah)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Hz. Âişe der ki: Bayram günü siyahiler harbe ve kalkanlarla oyun oynuyorlardı. Ya ben Rasulullah’a (sav) söyledim yahut da o "seyretmek ister misin?" buyurdu. Ben “evet” deyince beni yanağım yanağı üzerinde olduğu halde arkasında durdurdu. Bu arada "Göreyim sizi Erfede oğulları" buyurdu. Nihayet ben usanınca "Bu kadarı sana yeter mi?" dedi. Ben “evet” dedim. "o halde gidebilirsin" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5983, B000950
Hadis:
وَكَانَ يَوْمَ عِيدٍ يَلْعَبُ السُّودَانُ بِالدَّرَقِ وَالْحِرَابِ ، فَإِمَّا سَأَلْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَإِمَّا قَالَ « تَشْتَهِينَ تَنْظُرِينَ » . فَقُلْتُ نَعَمْ . فَأَقَامَنِى وَرَاءَهُ خَدِّى عَلَى خَدِّهِ ، وَهُوَ يَقُولُ « دُونَكُمْ يَا بَنِى أَرْفِدَةَ » . حَتَّى إِذَا مَلِلْتُ قَالَ « حَسْبُكِ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « فَاذْهَبِى » .
Tercemesi:
Hz. Âişe der ki: Bayram günü siyahiler harbe ve kalkanlarla oyun oynuyorlardı. Ya ben Rasulullah’a (sav) söyledim yahut da o "seyretmek ister misin?" buyurdu. Ben “evet” deyince beni yanağım yanağı üzerinde olduğu halde arkasında durdurdu. Bu arada "Göreyim sizi Erfede oğulları" buyurdu. Nihayet ben usanınca "Bu kadarı sana yeter mi?" dedi. Ben “evet” dedim. "o halde gidebilirsin" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 2, 1/376
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ahmed b. Ebu Musa el-Mısri (Ahmed b. İsa b. Hassan)
Konular:
Bayram, bayram kültürü
Eğlence, şölen
Açıklama: Rivayetin hükmen merfu olduğu bildirilmektedir (Fethü'l-bârî, Dârü'l-Marife, II, 456).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6420, B000966
Hadis:
حَدَّثَنَا زَكَرِيَّاءُ بْنُ يَحْيَى أَبُو السُّكَيْنِ قَالَ حَدَّثَنَا الْمُحَارِبِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُوقَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ قَالَ كُنْتُ مَعَ ابْنِ عُمَرَ حِينَ أَصَابَهُ سِنَانُ الرُّمْحِ فِى أَخْمَصِ قَدَمِهِ ، فَلَزِقَتْ قَدَمُهُ بِالرِّكَابِ ، فَنَزَلْتُ فَنَزَعْتُهَا وَذَلِكَ بِمِنًى ، فَبَلَغَ الْحَجَّاجَ فَجَعَلَ يَعُودُهُ فَقَالَ الْحَجَّاجُ لَوْ نَعْلَمُ مَنْ أَصَابَكَ . فَقَالَ ابْنُ عُمَرَ أَنْتَ أَصَبْتَنِى . قَالَ وَكَيْفَ قَالَ حَمَلْتَ السِّلاَحَ فِى يَوْمٍ لَمْ يَكُنْ يُحْمَلُ فِيهِ ، وَأَدْخَلْتَ السِّلاَحَ الْحَرَمَ وَلَمْ يَكُنِ السِّلاَحُ يُدْخَلُ الْحَرَمَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Sükeyn Zekeriyya b. Yahya, ona el-Muhâribî, ona Muhammed b. Süveyde, ona da Said b. Cübeyr şöyle rivayet etmiştir:
Mızrak demiri ayağının altındaki çukurdan girip de ayağı üzengiye yapıştığında İbn Ömer'in yanındaydım. Hemen deveden indim ve mızrağı ayağından çıkardım. Bu olay Minâ'da olmuştu. Haccâc'a haber ulaştı ve o, İbn Ömer'i yoklamaya geldi. Haccâc: 'Ah seni yaralayan kimdir, bir bilseydik!' dedi. İbn Ömer de: 'Beni yaralayan sensin, dedi. Haccâc: 'Bu nasıl söz?' dedi. O da: 'Silah taşınmaması gereken bir günde silah taşıttın ve Harem'e silah girmezken, sen oraya silah soktun' cevabını verdi.
Açıklama:
Rivayetin hükmen merfu olduğu bildirilmektedir (Fethü'l-bârî, Dârü'l-Marife, II, 456).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 9, 1/379
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sûka el-Ğanevi (Muhammed b. Sûka)
4. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Muhammed el-Muharibi (Abdurrahman b. Muhammed b. Ziyad)
Konular:
Silah, Ok, Mızrak, silah vb. eşyaları dikkatli taşıma
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Zalim, Haccac b. Yusuf es-Sekafî (Haccac-ı Zalim)
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنَا عَمْرٌو أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَسَدِىَّ حَدَّثَهُ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَعِنْدِى جَارِيَتَانِ تُغَنِّيَانِ بِغِنَاءِ بُعَاثَ ، فَاضْطَجَعَ عَلَى الْفِرَاشِ وَحَوَّلَ وَجْهَهُ ، وَدَخَلَ أَبُو بَكْرٍ فَانْتَهَرَنِى وَقَالَ مِزْمَارَةُ الشَّيْطَانِ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَقْبَلَ عَلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - فَقَالَ « دَعْهُمَا » فَلَمَّا غَفَلَ غَمَزْتُهُمَا فَخَرَجَتَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5982, B000949
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنَا عَمْرٌو أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَسَدِىَّ حَدَّثَهُ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَعِنْدِى جَارِيَتَانِ تُغَنِّيَانِ بِغِنَاءِ بُعَاثَ ، فَاضْطَجَعَ عَلَى الْفِرَاشِ وَحَوَّلَ وَجْهَهُ ، وَدَخَلَ أَبُو بَكْرٍ فَانْتَهَرَنِى وَقَالَ مِزْمَارَةُ الشَّيْطَانِ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَقْبَلَ عَلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - فَقَالَ « دَعْهُمَا » فَلَمَّا غَفَلَ غَمَزْتُهُمَا فَخَرَجَتَا .
Tercemesi:
Bize Ahmed, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî, ona da Urve b. Zübeyr, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti:
(Bayram günlerinin birinde) Rasulullah (sav) bana geldi. O esnada benim yanımda Buâs harpleriyle alakalı ezgileri (def çalarak) okuyan iki cariye vardı. Yatağa uzandı ve yüzünü çevirdi. Bu esnada Ebubekir (ra) de (içeri) girdi; beni azarladı ve: Peygamber'in yanında şeytan çalgısı mı? dedi. Rasulullah (sav) hemen ona döndü ve: "Onları (cariyeleri) bırak" buyurdu. Babam bir anlık meşgul olunca ben cariyelere işaret ettim, onlar da dışarı çıktılar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 2, 1/376
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ahmed b. İsa el-Mısri (Ahmed b. İsa b. Zeyd b. Abdulcebbar b. Malik)
Konular:
Bayram, bayram kültürü
EĞLENCE KÜLTÜRÜ
Eğlence, müzik
Eğlence, şölen
Şeytan, müzik-şeytan ilişkilendirmesi
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ دَخَلَ أَبُو بَكْرٍ وَعِنْدِى جَارِيَتَانِ مِنْ جَوَارِى الأَنْصَارِ تُغَنِّيَانِ بِمَا تَقَاوَلَتِ الأَنْصَارُ يَوْمَ بُعَاثَ - قَالَتْ وَلَيْسَتَا بِمُغَنِّيَتَيْنِ - فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ أَمَزَامِيرُ الشَّيْطَانِ فِى بَيْتِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَذَلِكَ فِى يَوْمِ عِيدٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا أَبَا بَكْرٍ إِنَّ لِكُلِّ قَوْمٍ عِيدًا ، وَهَذَا عِيدُنَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6386, B000952
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ دَخَلَ أَبُو بَكْرٍ وَعِنْدِى جَارِيَتَانِ مِنْ جَوَارِى الأَنْصَارِ تُغَنِّيَانِ بِمَا تَقَاوَلَتِ الأَنْصَارُ يَوْمَ بُعَاثَ - قَالَتْ وَلَيْسَتَا بِمُغَنِّيَتَيْنِ - فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ أَمَزَامِيرُ الشَّيْطَانِ فِى بَيْتِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَذَلِكَ فِى يَوْمِ عِيدٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا أَبَا بَكْرٍ إِنَّ لِكُلِّ قَوْمٍ عِيدًا ، وَهَذَا عِيدُنَا » .
Tercemesi:
Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Üsame, ona Hişam, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti:
Yanımda Ensar kızlarından (yaşı buluğa ermemiş) iki kız Buâs harbinde Ensar'ın birbirleri hakkında söyledikleri şiirleri - ikisi de şarkıcı olmadıkları halde- nağmeli bir şekilde söylerken Ebubekir (ra) (odama) girdi. Ebubekir: 'Rasulullah'ın (sav) evinde şeytan mızmârları mı? dedi. Bu olay bir bayram gününde oldu. Rasulullah (sav) ona: 'Ey Ebubekir, her kavmin bir bayramı vardır; bu da bizim bayramımızdır [onlara karışma],' buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 3, 1/377
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Abdullah b. İsmail el-Hebari (Ubeyd b. İsmail)
Konular:
Bayram, bayram kültürü
Bayram, bayramın kutlanması
Eğlence, müzik
Eğlence, şölen
Şeytan, müzik-şeytan ilişkilendirmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6431, B000967
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يَعْقُوبَ قَالَ حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ سَعِيدِ بْنِ الْعَاصِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ دَخَلَ الْحَجَّاجُ عَلَى ابْنِ عُمَرَ وَأَنَا عِنْدَهُ فَقَالَ كَيْفَ هُوَ فَقَالَ صَالِحٌ . فَقَالَ مَنْ أَصَابَكَ قَالَ أَصَابَنِى مَنْ أَمَرَ بِحَمْلِ السِّلاَحِ فِى يَوْمٍ لاَ يَحِلُّ فِيهِ حَمْلُهُ ، يَعْنِى الْحَجَّاجَ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yakub, ona İshak b. Said b. Amr b. Said b. Âs, ona da babası (Said b. Amr) şöyle demiştir:
Haccâc, İbn Ömer'i yoklamak yanına girdi, ben de onun yanındaydım. Haccâc: 'O, nasıldır?' dedi. İbn Ömer: 'İyidir' dedi. Haccâc: 'Seni kim yaraladı?' dedi. İbn Ömer de: 'beni silah taşımak helal olmayan bir günde silah taşımayı emreden kimse yaraladı' dedi. İbn Ömer bu sözüyle Haccâc'ı kastediyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 9, 1/379
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Said b. Amr el-Ümevi (Said b. Amr b. Said b. As b. Said)
3. İshak b. Said el-Kuraşi (İshak b. Said b. Amr b. Said b. As)
4. Ebu Yakub Ahmed b. Yakub el-Mesudi (Ahmed b. Yakub)
Konular:
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Zalim, Haccac b. Yusuf es-Sekafî (Haccac-ı Zalim)
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُنْذِرِ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَمْرٍو قَالَ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَغْدُو إِلَى الْمُصَلَّى ، وَالْعَنَزَةُ بَيْنَ يَدَيْهِ ، تُحْمَلُ وَتُنْصَبُ بِالْمُصَلَّى بَيْنَ يَدَيْهِ فَيُصَلِّى إِلَيْهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6443, B000973
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُنْذِرِ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَمْرٍو قَالَ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَغْدُو إِلَى الْمُصَلَّى ، وَالْعَنَزَةُ بَيْنَ يَدَيْهِ ، تُحْمَلُ وَتُنْصَبُ بِالْمُصَلَّى بَيْنَ يَدَيْهِ فَيُصَلِّى إِلَيْهَا .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Münzir, ona Velid, ona Ebu Amr, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) musallaya giderken önünde kısa bir mızrak olurdu. Bu mızrak Peygamber'in ön tarıfına musallaya dikilirdi. Peygamber de o mızrağa doğru yönelerek namazı kıldırırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 14, 1/381
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. İbrahim b. Münzir el-Hizamî (İbrahim b. Münzir b. Abdullah)
Konular:
Namaz, namazda sütre
حدثنا سليمان بن حرب، قال: حدثنا شعبة، عن زبيد، عن الشعبي، عن البراء، قال: خطبنا النبي صلى الله عليه وسلم يوم النحر، قال: «إن أول ما نبدأ به في يومنا هذا أن نصلي، ثم نرجع، فننحر فمن فعل ذلك فقد أصاب سنتنا، ومن ذبح قبل أن يصلي، فإنما هو لحم عجله لأهله ليس من [ص:20] النسك في شيء» ، فقام خالي أبو بردة بن نيار، فقال: يا رسول الله، أنا ذبحت قبل أن أصلي وعندي جذعة خير من مسنة قال: " اجعلها مكانها - أو قال: اذبحها - ولن تجزي جذعة عن أحد بعدك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
241079, B000968
Hadis:
حدثنا سليمان بن حرب، قال: حدثنا شعبة، عن زبيد، عن الشعبي، عن البراء، قال: خطبنا النبي صلى الله عليه وسلم يوم النحر، قال: «إن أول ما نبدأ به في يومنا هذا أن نصلي، ثم نرجع، فننحر فمن فعل ذلك فقد أصاب سنتنا، ومن ذبح قبل أن يصلي، فإنما هو لحم عجله لأهله ليس من [ص:20] النسك في شيء» ، فقام خالي أبو بردة بن نيار، فقال: يا رسول الله، أنا ذبحت قبل أن أصلي وعندي جذعة خير من مسنة قال: " اجعلها مكانها - أو قال: اذبحها - ولن تجزي جذعة عن أحد بعدك
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Zübeyd, ona Şa'bi, ona da Berâ şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) kurban bayramında bize hutbe verdi ve şöyle buyurdu: "Bu gün yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır. Ardından (evlerimize) dönüp, kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa, sünnetimize uygun bir iş yapmış olur. Kim de namaz kılmadan evvel hayvanı keserse, bu ancak acele edip ailesine verdiği bir etten ibarettir. Bunun da kurban ibadeti ile hiç bir ilgisi yoktur".
Peygamber'in bu sözleri üzerine dayım Ebu Burde b. Niyâr ayağa kalktı ve: 'Ey Allah'ın Rasulü! Ben hayvanımı namaz kılmadan önce kestim. Bende yaşına girmiş keçiden daha iyi bir oğlak var, dedi. Bunun üzerine Rasulullah şöyle buyurdu: "Oğlağı onun yerine kurban et" veya "onu kes". Fakat (yaşına girmemiş olan böyle) bir oğlak, senden sonra hiç kimse için yeterli olmayacak."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 10, 1/380
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Abdurrahman Zübeyd b. Haris el-Yâmî (Zübeyd b. Haris b. Abdulkerim b. Amr b. Ka'b)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6462, B000980
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ قَالَ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ حَفْصَةَ بِنْتِ سِيرِينَ قَالَتْ كُنَّا نَمْنَعُ جَوَارِيَنَا أَنْ يَخْرُجْنَ يَوْمَ الْعِيدِ ، فَجَاءَتِ امْرَأَةٌ فَنَزَلَتْ قَصْرَ بَنِى خَلَفٍ فَأَتَيْتُهَا فَحَدَّثَتْ أَنَّ زَوْجَ أُخْتِهَا غَزَا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ثِنْتَىْ عَشْرَةَ غَزْوَةً فَكَانَتْ أُخْتُهَا مَعَهُ فِى سِتِّ غَزَوَاتٍ . فَقَالَتْ فَكُنَّا نَقُومُ عَلَى الْمَرْضَى وَنُدَاوِى الْكَلْمَى ، فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، عَلَى إِحْدَانَا بَأْسٌ إِذَا لَمْ يَكُنْ لَهَا جِلْبَابٌ أَنْ لاَ تَخْرُجَ فَقَالَ « لِتُلْبِسْهَا صَاحِبَتُهَا مِنْ جِلْبَابِهَا فَلْيَشْهَدْنَ الْخَيْرَ وَدَعْوَةَ الْمُؤْمِنِينَ » . قَالَتْ حَفْصَةُ فَلَمَّا قَدِمَتْ أُمُّ عَطِيَّةَ أَتَيْتُهَا ، فَسَأَلْتُهَا أَسَمِعْتِ فِى كَذَا وَكَذَا قَالَتْ نَعَمْ ، بِأَبِى - وَقَلَّمَا ذَكَرَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم إِلاَّ قَالَتْ بِأَبِى - قَالَ « لِيَخْرُجِ الْعَوَاتِقُ ذَوَاتُ الْخُدُورِ - أَوْ قَالَ الْعَوَاتِقُ وَذَوَاتُ الْخُدُورِ شَكَّ أَيُّوبُ - وَالْحُيَّضُ ، وَيَعْتَزِلُ الْحُيَّضُ الْمُصَلَّى ، وَلْيَشْهَدْنَ الْخَيْرَ وَدَعْوَةَ الْمُؤْمِنِينَ » . قَالَتْ فَقُلْتُ لَهَا آلْحُيَّضُ قَالَتْ نَعَمْ ، أَلَيْسَ الْحَائِضُ تَشْهَدُ عَرَفَاتٍ وَتَشْهَدُ كَذَا وَتَشْهَدُ كَذَا
Tercemesi:
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvaris, ona Eyyüb, ona da Hafsa bt. Sirin şöyle demiştir:
Biz genç kızlarımıza bayram gününde namazgaha çıkmalarını yasaklardık. Basra'ya bir kadın geldi ve Halef oğulları kasrına indi. Ben de o kadının yanına geldim. O kadın, kız kardeşinin kocasının Peygamber ile birlikte on iki gazvede bulunduğunu, kız kardeşinin de bizzat bunların altısında kocasıyla beraber olduğunu, onun "Biz hastalara bakıyor ve yaralılara ilaç yapıyorduk" dediğini rivayet ettikten sonra dedi ki: Kız kardeşim: Ey Allah'ın Rasulü, bizden herhangi birimizin cilbâbı yani örtünecek dış elbisesi olmazsa, namaz yerine çıkmaması bir problem olur mu? diye sormuş. Bunun üzerine Rasulullah da: "Diğer bir kadın arkadaşı kendi elbiselerinden birini ona versin de bu kadın hayır meclislerinde ve müminlerin duasında hazır bulunsun" buyurmuştur.
Hafsa bt. Şirin şöyle dedi: Ümmü Atıyye buraya geldiğinde ben onun yanına geldim ve: 'Peygamber'in (sav) şöyle şöyle buyurduğunu sen duydun mu?' diye sordum. Ümmü Atıyye şöyle dedi: 'Babam O'na feda olsun, evet duydum.' Ümmü Atıyye ne zaman Peygamber'i (sav) ansa, muhakkak O'na babam feda olsun derdi. Peygamber (sav): "Perde sahibi olan genç kızlar" veya "genç kızlar ve perde sahibi olan hanımlar" ravi şüpheyle böyle söyledi, "ve hayızlı kadınlar namaz yerine çıksınlar; ve kadınlar da hayır (meclislerine ve müminlerin duasında hazır bulunsunlar; yalnız hayızlı kadınlar namaz yerinden biraz uzak dursunlar" buyurdu.
Hafsa dedi ki: Ben Ümmü Atıyye'ye: 'Hayızlılar da mı?' dedim. Ümmü Atıyye: 'Evet, bu hayızlı kadınlar Arafat'ta ve falan falan yerlerde hazır bulunmuyorlar mı?' diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 20, 1/382
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ümmü Hüzeyl Hafsa bt. Sirin (Hafsa bt. Sirin)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
5. Ebu Ma'mer Abdullah b. Ömer et-Temimî (Abdullah b. Amr b. Meysera)
Konular:
CAMİ, MESCİT
Eğitim, Kadınların vaaz dinlemesi
Kadın, bayram namazına katılması
Kadın, cemaate gelmesi
Kadın, mescitte namaz kılması
Kadın, sosyal hayatta